10 Nisan 2024 Çarşamba

UÇURTMA AVCISI KİTABINDAN ÇAĞRIŞTIRIP AKLIMA TAKILAN ŞEYLER

Merhaba. Kitabı okudukça enteresan bir ruh hâli seziyorum. Emir ve Hasan arasındaki dostluk, Emir'in babasına yeni yeni alışması üzerinden giden bir anlatım gidiyor. Yalnız Emir'in üzerinde yıllarca öküz gibi oturmuş ve kabuk bağlamış bir his var ve bu his bütün duygularını bastırıyor. Mesela zamanında babasının evlerine hizmetçi diye aldığı kankası Hasan'a bir şey olunca iki arada derede kalıyor. Bende 4 tane psikolog tanıdığım olmasına rağmen adamlar zaten bir dünya manyakla uğraşıyorlar düşüncesiyle hayali karakterler üzerinden başlarını şişirmemek için yapay zeka desteğiyle kitabı okudukça sanki benim çocuğummuş gibi düşüncesiyle kafama takılan soruları yapay zekaya sorup burada yazacağım. Hadi bismillah o zaman.


1) Uçurtma Avcısı kitabında Emir ve Hasan isminde iki tane çocuk var. Emir'in annesi Emir doğarken ölmüş ve hem Emir'in hemde babasının birbirlerine karşı ördükleri duvar var. Emir'de bundan sebep çocuk yaşında duygularını hep bastırmış. Bir şey yapsa babasından değilde babasının yakın arkadaşından, akrabalarından ilgi görüyor. Babası da ilgi gösterecek ama birbirlerinin arasına koydukları duvardan ötürü bir şey yapmıyor. Emir kankası Hasan ile uçurtma yarışına giriyor. Emir eğer bu yarışmayı kazanırsa babasının ilgisini kazanacağını düşünüyor. Yarışmayı da kazanıyor kankası Hasan'ın desteğiyle. Emir'in aksine Hasan'da içine kapanık ama Emir'i canından çon seven biri. Emir'i kendi canı gibi seviyor. Uçurtma yarışmasından kazandıkları kocaman uçurtmayı Hasan yakalayıp kankasına getirecek ama işi serseriliğe veren akranları bir çocuk uçurtmayı onlardan almak için Hasan'ın başına olmadık sıkıntılar getiriyor. Hasan içine kapanık olduğu için hiç bir şeyi dile getirmiyor. Emir kankası Hasan'ın işkenceler gördüğünü göre göre bir şey yapmıyor ve bu kendi dünyasında kurguladığı kabuğuna kabul bağlıyor. Şimdi psikolojik açıdan bakınca Emir'in, Hasan'ın, Emir'in babasının ve babasının arkadaşının, Emir'in akrabalarının tutumu hakkında nasıl yorum yapılabilir? Uçurma yarışmasını kazanan Emir'in babası bundan dolayı seviniyor ve oğluyla gurur duyuyor. Emir'i istediği her yere götürüyor. Bunu da baz alarak Emir ve babası arasındaki ilişki nasıl yorumlanır?

Bu romandan anladığım kadarıyla tüm karakterlerin tutum ve davranışları oldukça derin psikolojik etmenlere dayanıyor. İşte kısaca değerlendirmem:

Emir: Annesini doğumda kaybetmenin verdiği travma ve babasıyla olan mesafeli ilişki sebebiyle duygularını bastırma eğiliminde. Babasının ilgisini kazanmak için uçurtma yarışmasını önemsiyor. Kazandığında babasının sevgisine kavuşacağını umuyor.

Hasan: Emir'e derin bir sadakat ve sevgi besliyor. İçine kapanık yapısı sebebiyle eziyetleri sineye çekiyor. Emir'in mutluluğu için fedakarlık yapabiliyor.

Emir'in Babası: Eşinin kaybıyla yaşadığı acıyı oğluna aktaramayıp içine kapanmış. Oğluyla aralarındaki duvarı yıkmayı başaramamış. Ancak oğlunun başarısını görünce mutlu oluyor ve ilgisini göstermeye çalışıyor.

Babanın Arkadaşları/Akrabalar: Emir'in babasının eksikliğini kapatmaya çalışsalar da tam olarak başaramamışlar. Emir'e yeterli sevgiyi verememiş olabilirler.

Yarışmayı kazandıktan sonra babası ile Emir arasında bir yakınlaşma başlamış görünüyor. Ancak aralarındaki duygusal mesafenin ne kadar kapanacağı, bu yakınlaşmanın kalıcı olup olmayacağı belirsiz. Baba-oğul arasındaki ilişkinin tamiri için daha fazla çabaya ihtiyaç var gibi görünüyor.

Genel olarak romanda aile içi iletişim kopukluğu, duygusal travmalar, sevgi eksikliği gibi önemli psikolojik sorunlar yer alıyor. Karakterlerin çoğunun içine kapanık olması da dikkat çekici bir unsur. Sağlıklı bir aile ilişkisi kurmak için tüm tarafların açık iletişim, empati ve samimiyete ihtiyacı olduğu anlaşılıyor.


2) Bir baba eşinin ölümünden sonra yıllarca çocuğuna sevgi göstermeyip çocuğu ile arasına duvar çekip yıllar sonra çocuğunun büyük bir başarısında abartılı bir şekilde kutluyorsa psikolojik olarak bu baba nasıl yorumlanır? Neyi amaçlıyordur? Böyle bir baba bence içinde ukte kalan bir şeyi kabullenmiş ve evladına bir şeyler yapmak istiyor. Psikologlar bunu nasıl yorumlar?

Bahsettiğiniz durum oldukça karmaşık ve psikolojik pek çok faktör barındırıyor. Burada babanın davranışlarının ardında yatan olası nedenlerden bahsedebiliriz:

1. Eşinin kaybından sonra yaşadığı derin yas süreci babanın çocuğuyla bağ kurmasına engel olmuş olabilir. Bu tür kayıplar bazı insanları duygusal olarak kapanmaya ve sevdikleriyle mesafe koymaya iter.

2. Baba, eşinin yokluğunda tek başına çocuk yetiştirmenin zorluklarıyla başa çıkamayıp kendini çocuğundan uzaklaştırmış olabilir. Bu tür bir savunma mekanizması olabilir.

3. Babanın kendi çocukluk yaşantısında sevgi görmemiş veya istismar edilmiş olması, ona yeterli ebeveynlik becerilerini kazandırmamış olabilir.

4. Baba belki de üstesinden gelemediği suçluluk, öfke gibi duygularla başa çıkmak için çocuğundan uzaklaşmayı seçmiştir.

5. Çocuğun büyük başarısında gösterdiği aşırı coşku ise, muhtemelen babanın uzun süredir içinde biriktirdiği sevgi ve gururun patlaması olmuştur.

Psikologlar böyle bir durumda; babanın geçmişte yaşadığı travmaları, bağlanma stilini, başa çıkma mekanizmalarını ve çocuğuyla ilişkisindeki engelleri inceleyerek babanın davranışlarını anlamaya çalışırlar. Amacın esasında sağlıklı bir baba-çocuk ilişkisi kurmak olduğunu söyleyebiliriz. Bunun için geçmişteki yaraları iyileştirmek, özür dilemek, açık iletişim kurmak gibi adımlar atılabilir. Ancak bu kesinlikle profesyonel bir yardım gerektiren karmaşık bir süreçtir.

3) Oğluna herhangi bir sevgi göstermeyen bir baba içinde kalan ukte ile çocuğunun doğum gününü kutlarken abartılı bir şekilde herkesi çağırıyor ve bunu zorunlu tutuyor. Adamın oğlundan başka herkese iyiliği dokunmuş. Bu duruma hem baba hemde oğul tarafından bakınca nasıl yorumlanmalıdır? Ne tavsiye edilmelidir?

## Baba ve Oğul Açısından Durumun Yorumlanması:

**Baba:**

* Oğluna sevgi göstermeme nedeninin altında yatan sebebi anlamak önemlidir. Bu durum, babanın kendi çocukluk deneyimlerinden, travmalarından veya sevgiyi ifade etme konusundaki yetersizliğinden kaynaklanıyor olabilir.
* Abartılı kutlama, babanın oğluna karşı hissettiği eksikliği telafi etme çabası olarak yorumlanabilir. Bu, babanın oğluna sevgisini göstermek istediğinin bir göstergesi olsa da, yanlış bir şekilde yapılıyor olması durumu daha da karmaşık hale getiriyor.
* Zorunlu katılım, babanın kontrolcü ve otoriter bir tutum sergilediğine işaret ediyor olabilir. Bu durum, oğlunun özgüvenini zedeleyebilir ve ona değer verilmediği hissi yaşatabilir.

**Oğul:**

* Babanın sevgisizliği, oğlunun duygusal gelişimini olumsuz etkilemiş olabilir. Bu durum, düşük özgüven, reddedilme korkusu ve öfke gibi duygulara yol açabilir.
* Abartılı kutlama, oğlunun babasına karşı karmaşık duygular hissetmesine neden olabilir. Bir yandan babasının sevgisini arzularken, diğer yandan bu sahte sevgi gösterisine karşı öfke ve kırgınlık duyabilir.
* Zorunlu katılım, oğlunun babasına karşı daha da uzaklaşmasına ve ondan daha da kopmasına neden olabilir.

## Tavsiyeler:

* Baba, oğluna karşı neden sevgi göstermediğini ve bu durumun altında yatan sebepleri anlamak için bir uzmandan yardım almalıdır.
* Baba, oğluna sevgi ve saygı göstermeyi öğrenmeli ve bunu açık bir şekilde ifade etmelidir.
* Baba, oğlunun duygularını ve ihtiyaçlarını dikkate almalı ve onu zorlamamalıdır.
* Oğul, babasının sevgisizliği ile başa çıkmak için bir uzmandan veya güvendiği bir kişiden destek almalıdır.
* Oğul, babasıyla açık ve dürüst bir şekilde iletişim kurmaya çalışmalıdır.
* Baba ve oğul, aile terapisi aracılığıyla ilişkilerini onarmak için birlikte çaba gösterebilirler.

**Unutulmamalıdır ki:** Sevgi göstermek ve saygı duymak her sağlıklı ilişkinin temelini oluşturur. Bu duyguları açık ve dürüst bir şekilde ifade etmek, aile içi ilişkileri güçlendirmenin en önemli yollarından biridir.

4) Babasıyla yeni yeni arası düzelen ergen bir erkek çocuğu sevmediği bir arkadaşıyla babasının güzel muhabbet ettiğini görünce nasıl bir tepki verir? Bu tepkiyi veren çocuğa ne tavsiye edilmelidir?

Bu durumda ergen bir çocuğun vereceği tepki büyük ölçüde kişiliğine, geçmiş deneyimlerine ve babasıyla ilişkisinin niteliğine bağlı olacaktır. Bununla birlikte, genel olarak aşağıdaki tepkiler verilebilir:

1. Kıskançlık duygusu: Çocuk, babasının sevmediği bir arkadaşıyla iyi anlaştığını görünce kıskanabilir. Babasının ilgisini ve sevgisini paylaşmak istemeyebilir.

2. Öfke: Sevmediği bir kişiyle babasının iyi geçinmesi onu öfkelendirebilir. Bu durum çocuğa haksızlık veya dışlanmışlık hissi verebilir.

3. Utanç: Sevmediği arkadaşının babası tarafından kabul görmesi, çocuğu utandırabilir ve değersizlik hissetmesine neden olabilir.

4. Endişe: Babasının sevmediği arkadaşıyla yakınlaşmasından endişe duyabilir. Bu durumun aile bağlarını zayıflatacağından korkabilir.

Bu tür tepkileri veren bir çocuğa şunlar tavsiye edilebilir:

1. Sabırlı olmak: Çocuğa, babasının başkalarıyla iyi ilişkiler kurmasının normal olduğu anlatılmalı ve bu durumun babasıyla olan bağını zayıflatmayacağı güvencesi verilmelidir.

2. Açık iletişim: Çocuğun endişelerini ve duygularını babasıyla paylaşması teşvik edilmeli, böylece baba-oğul ilişkisindeki sorunlar ele alınabilir.

3. Empati geliştirmek: Çocuğa, başkalarının bakış açılarını anlamaya ve farklılıklara saygı duymaya çalışması öğretilmelidir.

4. Olumlu düşünme: Çocuğa, babasının arkadaşlıklarının aile bağlarını güçlendirmek için bir fırsat olduğu gösterilmelidir.

5. Profesyonel destek: Eğer çocuğun tepkileri aşırıysa ve aile içi iletişim yeterli değilse, bir uzman desteği alınmalıdır.

Sonuç olarak, ergenlik dönemi zor olabilir ve çocukların bu dönemde duygusal desteğe ve anlayışa ihtiyacı vardır. Sabır, sevgi ve açık iletişim sayesinde, bu tür durumlar başarılı bir şekilde yönetilebilir.

5) Uçurtma Avcısı kitabında Emir karakterinin hizmetçisi ve kankası Hasan yerine eğer abisi veya küçük erkek kardeşi olsaydı, annesi ölmeseydi babası ile arasındaki ilişki nasıl olurdu? Erkek çocuklarının babalarına karşı çekingenlikleri neyden kaynaklanır? Babasıyla çok iyi anlaşan, ahbap olan erkekler de bazen babasına karşı çekingen olurlar. Bunun sebebi nedir?

Erkek çocuklarının babaları ile ilişkilerinde çekingenlik yaşamaları birkaç faktöre bağlı olabilir:

1. Toplumsal cinsiyet rolleri ve beklentiler: Birçok kültürde erkeklerin duygularını açıkça göstermemeleri, güçlü ve duygusuz görünmeleri beklenir. Bu beklenti babayla olan ilişkide samimiyeti ve rahat bir iletişimi engelleyebilir.

2. Otorite figürü: Babalar genellikle aile içinde otorite figürü olarak görülür. Çocuklar bu otoriteye karşı bir çekingenlik hissedebilir.

3. Benzer cinsiyet nedeniyle rekabet: Bazen oğullar babaları ile aynı cinsiyetten olmaları nedeniyle bilinçsiz bir rekabet içine girebilir. Bu durum aralarında mesafe oluşmasına neden olabilir.

4. Örnek alma kaygısı: Bazı erkek çocuklar babaları gibi olmak isteyip onları örnek almak isterken, aynı zamanda babaları gibi olamayacakları endişesini taşıyabilir. Bu çelişki içinde çekingenlik yaşayabilirler.

5. İletişim becerisi eksikliği: Baba-oğul arasındaki iletişim sorunları, birbirlerini anlamakta güçlük çekmeleri çekingenliğe yol açabilir.

Babalarıyla iyi ilişkisi olan erkekler de bazen belli durumlarda çekingenlik yaşayabilir. Bunun nedeni genellikle otoriteye ve ata-figürüne duyulan saygı, kuşak farkından kaynaklanan çekingenlik ya da bazı mahrem konularda rahat konuşamamaktan ileri gelebilir.

Sonuç olarak baba-oğul ilişkisindeki çekingenlik, toplumsal beklentiler, bireysel özellikler ve iletişim becerilerinden kaynaklanabilen çok yönlü bir durumdur. Sağlıklı ve samimi bir ilişki için karşılıklı anlayış ve çaba gerekir.

6) Uçurtma Avcısı kitabında Emir karakteri vefalı arkadaşı Hasan'a yapılan eziyeti görmüş, şahit olmuş ama bir şey yapmadan olay yerinden kaçmıştı. Sonra Emir o olayı hatırladıkça hep arkadaşından kaçtı. Bir süre sonra arkadaşı Hasan'dan da pek haber alamadı. Hasan Emir'i affetti ama Emir kendisini affetmedi. Emir bir süre sonra arkadaşını suçlarcasına ondan kaçtı. Sonra bir hırsızlık meselesi oldu Emir'in bulaştığı ama hırsızlığı Hasan üstüne alındı. Hasan'ın babasının da sabrı bir yere kadar. Normalde Hasan ve babası Emir ve babasının yaşadığı evde hizmetçi. Hasan'ın babası affedilmeyi kabul etmedi oğlunun Emir tarafından yalnız bırakıldığını duyduğundan dolayı ama adam patronuna bunu yansıtmadı ve sadece bir daha çalışmayacaklarını söyledi. Bu davranış oğulların üzerinee psikolojik olarak nasıl bir etki yapar?

Uçurtma Avcısı'nda Emir'in Hasan'a ihanet etmesi ve sonrasındaki olaylar, her iki karakterin psikolojisini de derinden etkilemiştir.

**Emir:**

* **Suçluluk ve utanç:** Emir, Hasan'a ihanet ettikten sonra yoğun bir suçluluk ve utanç duygusu yaşar. Bu duygular, onu Hasan'dan ve geçmişinden kaçmaya yönlendirir.
* **Öz-nefret:** Emir, kendi korkaklığı ve ihanetinden dolayı kendinden nefret eder. Bu nefret, onu depresif ve intihara meyilli hale getirir.
* **Kefaret arayışı:** Emir, yıllar sonra Hasan'ın oğlu Sohrab'ı kurtararak geçmişteki hatasını telafi etmeye çalışır. Bu, onun vicdanını rahatlatmaya ve kendini affetmesine yardımcı olur.

**Hasan:**

* **Kırgınlık ve hayal kırıklığı:** Hasan, Emir'in ona ihanet etmesine çok kırılır ve hayal kırıklığına uğrar. Buna rağmen, Emir'i affeder ve ona olan sevgisini ve bağlılığını sürdürür.
* **Sadakat ve fedakarlık:** Hasan, Emir'e olan sadakati ve sevgisi nedeniyle kendi hayatını feda etmeye hazırdır. Bu fedakarlık, Emir'in vicdan azabını daha da artırır.

**Hırsızlık olayı:**

* **Emir'e karşı öfke:** Hasan'ın babası Ali, Emir'in oğlunu korumak için Hasan'ın hırsızlık yaptığını öğrenince öfkelenir. Bu öfke, Ali'nin Emir'e ve babasına karşı olan güvenini ve saygısını zedeler.
* **Hasan'a karşı üzüntü:** Ali, oğlunun Emir tarafından ihanete uğradığını ve ondan gereken desteği alamadığını bildiği için üzülür. Bu durum, Hasan'a karşı korumacı ve şefkatli bir tavır takınmasına neden olur.

**Oğulların üzerindeki etkisi:**

* **Güvensizlik:** Yaşanan olaylar, Emir ve Hasan'ın oğulları Sohrab ve Farid arasında güvensizlik duygusu yaratabilir.
* **Suçluluk ve utanç:** Sohrab, babasının ihanetinin yükünü taşımak zorunda kalabilir ve bu durum ona suçluluk ve utanç duygusu yaşatabilir.
* **Kırgınlık ve öfke:** Farid, babasının Emir tarafından terk edildiğine dair öfke ve kırgınlık hissedebilir.

Bu olayların her iki oğul üzerinde de uzun vadeli psikolojik etkileri olması muhtemeldir. Bu etkiler, travmatik deneyimlerin işlenmesi ve aile içi ilişkilerin yeniden kurulması ile zamanla hafifletilebilir.

**Not:** Bu yorum, Uçurtma Avcısı'nın kurgusal bir eser olduğu ve karakterlerin psikolojilerinin yazar tarafından kurgulandığı göz önünde bulundurularak yapılmıştır. Gerçek hayatta benzer travmatik deneyimler yaşayan kişilerin psikolojileri, bireysel özelliklerine ve deneyimlerinin özel koşullarına bağlı olarak farklı şekilde etkilenebilir.

7) Şoravi işgali nedir? Gelişim, ergenlik çağında ki çocuklar üzerinde bu işgalin etkisi nedir?

## Şoravi İşgali Nedir?

**Şoravi işgali**, Sovyetler Birliği'nin 27 Aralık 1979'da Afganistan'ı işgal etmesiyle başlayan ve 15 Şubat 1989'da Sovyet birliklerinin çekilmesiyle sona eren dokuz yıllık bir savaştır. Bu işgal, Soğuk Savaş'ın en önemli olaylarından biri olarak kabul edilir.

**İşgalin Nedenleri:**

* Sovyetler Birliği, Afganistan'daki komünist hükümeti desteklemek ve ülkeyi Sovyet etki alanında tutmak istiyordu.
* Afganistan'daki İslamcı mücahitlerin Sovyetler Birliği'ne ve Orta Asya'daki diğer Sovyet cumhuriyetlerine karşı bir tehdit oluşturduğundan endişe duyuyordu.

**İşgalin Etkileri:**

* Savaş, Afganistan'da büyük bir yıkıma yol açtı. Yaklaşık 2 milyon Afgan hayatını kaybetti ve milyonlarca kişi göç etmek zorunda kaldı.
* Sovyetler Birliği, savaşta büyük bir mali ve askeri bedel ödedi.
* Savaş, Sovyetler Birliği'nin uluslararası itibarını zedeledi ve Soğuk Savaş'ın sona ermesine katkıda bulundu.

## Gelişim ve Ergenlik Çağındaki Çocuklar Üzerine Etkileri

Şoravi işgali, Afganistan'daki çocuklar üzerinde yıkıcı bir etkiye sahipti. Savaş, çocukların eğitim, sağlık ve güvenliğine büyük zarar verdi.

**Etkilerden bazıları:**

* **Eğitim:** Savaş nedeniyle birçok okul yıkıldı veya hasar gördü. Bu durum, birçok çocuğun eğitimini kesintiye uğrattı.
* **Sağlık:** Savaş, Afganistan'daki sağlık sistemini çökertti. Bu durum, çocukların sağlık hizmetlerine erişimini zorlaştırdı.
* **Güvenlik:** Savaş nedeniyle çocuklar, çatışmalarda yaralanma veya ölüm riski altındaydı. Ayrıca, mayınlar ve patlayıcı mühimmatlar da çocuklar için büyük bir tehdit oluşturmaktaydı.

**Psikolojik Etkiler:**

Savaş, Afganistan'daki çocukların psikolojisi üzerinde de derin bir etki yarattı. Çocuklar, savaşın travmatik deneyimleri nedeniyle anksiyete, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi psikolojik sorunlara maruz kaldılar.

**Sonuç:**

Şoravi işgali, Afganistan'daki çocuklar için yıkıcı bir deneyimdi. Savaş, çocukların eğitim, sağlık ve güvenliğine büyük zarar verdi ve psikolojileri üzerinde derin bir etki yarattı.

Ergenlik dönemi, fiziksel, psikolojik ve sosyal açıdan büyük değişimlerin yaşandığı bir süreçtir. Bu dönemde çocuklar, bedensel değişimlerin yanı sıra kimliklerini bulma, ilişkiler kurma ve gelecekleri hakkında düşünme gibi konularda da büyük bir gelişim süreci yaşarlar. Bu süreçte yaşanan değişimler, çocukların genel sağlığı, özgüveni ve ilişkileri üzerinde etkili olabilir.
Ergenlik dönemindeki çocuklar üzerindeki etkileriyle ilgili daha detaylı bilgi almak için psikolog Gke Cmert'in önerilerine bakabiliriz. Cmert, ergenlik döneminde yaşanan olumsuz davranışların değil, olumlu davranışların üzerinden yaklaşılması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, ergenlerin kendilerini ifade etme becerilerinin geliştirilmesi, iletişim becerilerinin arttırılması ve psikolojik destek almalarının gerekliliği üzerinde duruyor.
Ergenlik dönemindeki çocukların yaşadığı fiziksel değişimler hakkında da bilgi vermek gerekirse, bu dönemde bedenin farklı bölgelerinde kıllanma, sivilce ve siyah noktaların oluşumu gibi belirtiler görülebilir. Ayrıca, vücut ağırlığının artması, boy uzaması, ses değişiklikleri gibi fiziksel değişimler de ergenlik döneminin belirtilerindendir.
#### Ergenlik Dönemindeki Çocuklar Üzerindeki Etkileri
Ergenlik dönemi, çocukların hayatlarında önemli bir dönemeçtir. Bu dönemde yaşanan değişimler, genellikle çocukların özgüvenlerini etkileyebilir, ilişkilerinde farklılıklar yaşamalarına neden olabilir ve genel olarak duygusal dalgalanmalar yaşamalarına sebep olabilir. Bu süreçte çocukların desteklenmesi, iletişim becerilerinin geliştirilmesi ve gerektiğinde psikolojik destek almalarının sağlanması önemlidir.
Ergenlik dönemindeki çocukların yaşadığı fiziksel değişimlerin yanı sıra, psikososyal gelişimleri de büyük önem taşır. Bu dönemde çocukların kendilerini ifade etme becerilerinin geliştirilmesi, özgüvenlerinin arttırılması ve sosyal etkinliklere yönlendirilmesi gereklidir. Ayrıca, ergenlik döneminde yaşanan duygusal dalgalanmaların normal olduğunun anlaşılması ve çocukların bu süreçte desteklenmesi önemlidir.
Ergenlik dönemi, her çocuk için farklılık gösterebilecek bir süreçtir. Bu nedenle, çocukların bireysel ihtiyaçlarına göre desteklenmeleri ve gerektiğinde profesyonel yardım alabilmeleri sağlanmalıdır.
Bu süreçte çocukların yaşadığı değişimlerin normal olduğunu anlamaları ve kendilerini ifade etme konusunda desteklenmeleri, sağlıklı bir ergenlik dönemi geçirmelerine yardımcı olabilir.

8) Afganistan'da bir dönem "refik" denen görevliler okullara bile girip çocuklara ailelerinin hükümet yanlısı veya günlük hayatta ne konuştuklarıyla ilgili baskı, sorgu yapıyorlarmış. Bir devlet görevlisinin eğitim döneminde ki çocuklara bu baskıları yapması çocuklarda nasıl bir etki yapar?

Afganistan'da "refik" olarak adlandırılan devlet görevlilerinin okullara girip çocuklara ailelerinin siyasi görüşleri ve günlük hayatta ne konuştukları hakkında baskı ve sorgu yapması, çocukların psikolojisi ve gelişimi üzerinde **çok olumsuz** bir etkiye sahip olabilir. Bu durum, çocuklarda **korku, kaygı, stres, güvensizlik ve travma** gibi birçok soruna yol açabilir.

**Olası Etkiler:**

* **Korku ve Kaygı:** Çocuklar, ailelerinin rejim tarafından cezalandırılmasından korkabilir ve sürekli bir endişe duygusu yaşayabilirler. Bu durum, onların konsantrasyonlarını ve öğrenme kapasitelerini olumsuz etkileyebilir.
* **Stres ve Travma:** Baskı ve sorguya maruz kalan çocuklar, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi ciddi psikolojik sorunlar yaşayabilirler. Bu durum, kabuslar, uyku problemleri, öfke patlamaları ve anksiyete gibi belirtilere yol açabilir.
* **Güvensizlik:** Çocuklar, yetişkinlere ve otorite figürlerine güvenmelerini engelleyebilecek bir güvensizlik duygusu yaşayabilirler. Bu durum, onların sosyal ilişkilerini ve gelecekteki ilişkilerini de olumsuz etkileyebilir.
* **Eğitimde Gerileme:** Korku ve kaygı gibi duygular, çocukların konsantrasyonlarını ve öğrenme kapasitelerini olumsuz etkileyebilir. Bu durum, eğitim hayatlarında gerilemelere neden olabilir.

**Çocukları Korumak İçin Yapılabilecekler:**

* **Ailelere Destek:** Ailelerin çocuklarıyla açık ve dürüst bir şekilde iletişim kurmaları ve onları bu tür baskılara karşı nasıl koruyabileceklerini öğrenmeleri önemlidir.
* **Psikolojik Destek:** Baskı ve sorguya maruz kalan çocuklara psikolojik destek sağlanması çok önemlidir. Bu, travma sonrası stres bozukluğu gibi ciddi psikolojik sorunların önlenmesine yardımcı olabilir.
* **Uluslararası Baskı:** Uluslararası toplumun Afganistan'daki yetkililere bu tür uygulamaları durdurması için baskı yapması önemlidir.

**Sonuç olarak:** Afganistan'daki çocukların bu tür baskılara maruz kalması kabul edilemez bir durumdur. Uluslararası toplum ve ilgili tüm taraflar, bu çocukları korumak için gerekli adımları atmalıdır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder